15 Eylül 2016 Perşembe

14-MOLDOVA




MOLDOVA
Parklar ve Goller ulkesinin nufusu sadece  4 milyon.
Siyasi bakimindan uc farkli bolgeye ayrilmis.
1- Moldova
2-Gagavuzya Ozerk bolgesi
3-Transdinyester Cumhuriyeti

Moldavyalilar, Romanya  asillilar.Ulkeye daha sonra Ruslar tarafindan Ukranyalilar ve Ruslar yerlestirilmis.
Hatta taksi soforunun demesine gore; Moldovya'ya ait Karpatlar,Ruslar tarafindan Moldavya'dan alinarak Ruslarin Slav kardesleri olan Ukraynalilara verilmis.

Ulkenin  % 65 Moldovalı, % 15 Ukraynalı, % 13 Rus ve % 4 Gagavuz Türklerinden oluşmaktadır. 

Ulkede gaz yok ama Rusya,gazini Ukranya ve Moldova uzerinden Avrupa'ya  gonderdiginden konum olarak onemli.

 %9 'u ormanlarla kapli olan ulkenin topraklarinin yarisindan fazlasinda tarim yapilmaktadir.Her cesit meyva ve sebze yetistiriliyor.Bilindigine gore uzum baglari, ceviz yetistiriciligi  ve bal uretimi en on sirada geliyor.
Her dogan cocuk icin bir ceviz agaci dikiliyormus.Tüm yol kenarlarinda ceviz agaclari siralanmis ama araclarin egsoz gazini emdiklerinden bu cevizler tercih edilmiyormus.Vucuda zararli oldugu soyleniyor.zleri isteyen topluyor. Bu ceTarlada ki cevizler tercih ediliyor.
Yesil kabuklu cevizin kilosu 2.5 L.Ayiklanmis ceviz icinin fiyati 150-200 Ldolar.)(Yaklasik 10  arasi degisiyor.

Fransadan sonra en kaliteli sarap uretimi yapilmaktadir.Dunyanin en buyuk yer alti sarap mahzenine sahiptir.


TARIH:
-Merkezi konumda olamasi nedeni ile Almanlar ve komsulari  Ruslar ve Romanyalilarin  tarafindan sik sik el degistirmis.

-16.yy.-1812: Osmanli  hakimiyeti Osmanli Imparatorlugu,Prut ve Dinyester nehirleri arasinda kalan "Besarabya" adli  bolgede "Bogdan" eyaleti olarak hukum surmustur.

-1812(Rus Donemi):Osmanli ve Rusya arasinda imzalanan baris antlasmasi sonucu Rus egemenligine girmis.

-1918:Kirim savasinda Ruslar yenilince,Romanya egemenligine girmis.

-1874: Yeniden Rus egemenligine girmis.

-Birinci Dunya savasi sonrasi tekrar Romanya egemenligine girmis.

-1924:Moldova Ozerk Sosyalist Cumhuriyeti kurulmus.

-1939: Tekrar Rusya egemenligi.Nazi Almanyasi Rus topraklarina girmis ama  Ruslar karsilik verince  Romanya sinirlari icinde ki bu ulke Rus topraklarina gecmistir.
29 Ağustos 1944 :Sovyet gucleri tarafindan ulke, Alman-Romen işgalcilerden kurtarilmistir.Su anki sinirlari,ikinci dunya savasindan sonra cizilmistir.

-1991: Sovyetlerin  dagilmasindan sonra bagimsiz olmustur.

Not:Eski  SCCB ulkeleri cografyasini   gezerken her muzede Turkler hakkinda olumsuz resimler ve hikayeler biraz canimi sikti.Evet Osmanli, gordugu kaleye saldirmis.Isgal etmis.Sikintilar yasatmis.O zamanlar boyleymis.Ama  egemenligi altinda ki ulke insanlarin diline,dinine ve etnik grubuna karismamis.Bugun hangi ulkede Turkce konusuluyor?
Diger Avrupa ulkeleri egemenligine aldigi ulkelere,   dilini ve dinini vermis.Onlar unutulmus veya konusulmuyor.Ama Osmanlinin kotu sani suruyor.Haksizlik.

Sinirdan Kisinev'e gelirken ayni benim gibi dusunen taksi soforune rastlamam beni mutlu etti.

PARA:
Lei
1 Amerikan Doları = 19.72 L
1 Euro = 21.94L.
Gorunuse aldanmayin.Gercekten fakir ulke.Artis kizlarin cogunun yasadigi evleri gorseniz inanamazsiniz
Ogretmen maasi 125 ile 400 dolar arasi.
Doktor maasi 170$'dan basliyor.Ev sahibim doktor genc surekli ek calismalar yaptigi icin maasi 400$ di.
Yine diger ev sahibim doktor genc kiz,tip okuduktan sonra ogretmenlik okumak zorunda kalmis.Simdi ogretmenlik yapiyordu.Inanilir gibi degil.Burada universiteye gitmek kolay. ama bitirdikten sonra bizde ki gibi is bulmak cok zor.

Sehirde ki Rodison otele girdigimde Turk yapisi oldugunu hemen anladim.Unlu bir Turk insaat firmasi yapmis.Muduru de Turk.Burada 15 yildir calisan gorevli kizin maasi 600$.Diger calisan muhtesem guzel kizlarin maasi ise 150 $.Umarim bir zengin Turk is adamina(Bekar.)rastlarlar.

etin kilosu 3$.

Avrupanin en fakir bu ulkenin halki genelde disarida calismak zorunda kaliyorlar.Bir cogunun ailesi Romanya asilli oldugundan ikinci  Romanya pasapotrlari ile genelde calismaya Ingiltere'ye  ve  ayni dil grubuna ait olan Italya'ya gidiyorlar.

DİL:
Kullanılan resmi dil “Moldovaca”, Romanyalilarin diline cok benziyor.
Ama herkes Rusca'da biliyor.

DIN: Ortadoksluk.

ULASIM: Sehir icinde otobus,dolmus ve treleybuslerde tek binis 3L.Icerde ki gorevli biletinizi kesiyor.Bu gorevliler canavar gibiler. Otobus durdugunda  yeni yolculari takip ederek hemen biletlerini uzatiyorlar..
Sehirler arasi dolmus ve otobuslerde de ucreti sofore oduyorsunuz.Burada da arada ayakta yolcular oluyor.

YEMEK
Genelde  yemeklerde ulkede en cok yetistirilen patates,misir,fasulye agirlikli. 
Koyun ve keci  yetiştiriciliği çokolduğundan peynir, hemen hemen her yemek hazirlanirken kullaniliyor.

Sarap ve Konyak olmazlardan.

Mamaliga:Misir unundan yapilan pure.Bir olcu misirunu iki olcu su ile karistirilarak pisiriliyor.rendelenmis peynir,omlet ve krema ile servis ediliyor. , sebze, meyve ve et yemekleridir.

KISA KISA

-Sus Bebekleri:Kizlar yine cok guzel.Hepsi bir sus bebegi.Ama Romanya  agirlikli oldugundan  hepsi  mavi gozlu ve sarisin degiller.Ukrayna kizlari kadar da  hepsi  guzel degil.
Daha fakir ulke oldugundan kizlar,aciklikta en son sinira dayanmislar.Perisan yollarda  ,kirmizi halida yuruyormuscasina boy gosteriyorlar.
burada takma kiprikte cok yaygin.
Isin garibi maaslar cok dusuk olmasina ragmen giysiler cok pahalli.Bu fistik kizlar, bunlari hangi para ile alabiliyorlar?

Buraya da basarili  Turk bayilerin erkekleri,  firmalari tarafindan odulendirilmek uzere getiriliyor.Daha once yazdigim gibi Turk erkekleri yabanci kadinlarla birlikte olmayi maarifet sayiyorlar ama evde ki hanima para verirken zorlaniyorlar.

Sinirdan bindigim taksi soforu ile cok uzun sohbet ettik.bir ara
"Avrupali kadinlar cirkin.Bakimsiz.Erkek gibi gorunuyorlar" dedigin de ben de"Evet kizlariniz cok guzel  ama bir o kadar abartililar ve susluler.Bir ise yaramiyor.Cogu Turkiye'ye gelmek zorundalar.Bizim evli aileler de zarar veriyorlar." dedigimde " Olsun.Para kazaniyorlar"demez mi?Diyecek birsey yok.
Ovunecek birseyi olmayan ya parasi  ya da guzelligi ile ovunecek.

-Ukrayna icin yazdiklarimin hepsi bu ulke icin de gecerli.Sehir merkezlerinde  zamaninda yapilmis  harika binalar var.Merkezler daha bakimli.Biraz uzaklastiginizda  durum tamamen degisiyor.Kaldirimlar delik desik.Yerler cople dolu.
Bir gezgin, Moldova'nin temiz oldugunu,trafigin cok duzenli oldugunu yazmis. Sanirim luks bir otelde kaldi.Camlari karartilmis taksi ile belli yerleri  gezdi.
Evet sehir iclerinde zengin is adamlari icin  yapilmis  luks otellerin cevresi de iyi duzenlenmis.

- Sigara ve alkol çok ucuz oldugundan kullanim cok fazla.

-Ozellikle gece yasami cok hareketli.Her tarafta diskotek,gece klubu ve gazino var.

-Muzelerde genelde ziyaretci cok az ama calisan cok. Fotograf cekmek icin ayri ucret aliyorlar.Eger bu bileti almadiysaniz pesinizde bir gorevli ile gezmek zorundasiniz.Biraz ac gozluler.Turizm icin  hizmet yok.Sadece nasil para kazanirizin pesindeler.


KISINEV

23 gol ve bircok parkin oldugu  ve Dinyester nehrinin kolu olan "Bic" nehri kiyisinda kurulmus  bu 33.700 kilometrelik Avrupa'nin en yesil  ve kucuk sehridir.

I-Sehir Ici:
ANI: Turist infonun olmadigi bu sehirde cok luks bir otelin resepsiyonunda calisan cok guzel bir kizdan harita uzerinde bilgi alarak gezmeye basladim.Inanin bu sus bebegi kizin verdigi tek bir adres bile dogru cikmadi.Bu kadar mi insan cevresini bilemez.Hele boyle bir otelde calisiyorsa.Yanlis bilgilerden  o kadar zaman kaybettim ki.Suslenmekten okumaya,birseyler ogrenmeye sanirim  zamanlari olmuyor.

Sehrin icini cok rahat bir gunde gezebilirsiniz.Hersey "Stefan Cel Mare" caddesi uzerinde veya yakininda.Aralarda bircok guzel kiliselerde goreceksiniz.Caddenin en yukarisindan baslarsak

1-Presidential  Sarayi: hemen karsisinda

2-Parlemento Binasi:Acik kitap seklinde.
Yurumeye devam ettiginizde

3-Stefan Cel  More Parki:
17 donumluk bu ana Park,1818 yılında  Rus döneminde agaclandirilarak "Puskin Park" adi baslanmistir. Cok eski dut ve akasya agaclarinin oldugu cok guzel bir park.


A-Stefan Cel Mare Aniti :15.yy 'da Osmanlilara karsi savasan Moldovanin milli kahramaninin elinde hac ile yapilmis heykeli.

4 -Katedral Park: Yol ustunde  ki bu parkta

 A-Triumphal Kapisi(Holly Gate):1846'da  Osmanli'dan kalan  toplarindan yapilacak cani asmak icin beyaz tastan yapilmis.

B-Christ's Nativity Katedrali:1830'da Prens Mikhail Semyonoviç tarafından yaptırılmış Ortodoks kilisesidir.
Ikinci dunya savasinda  zarar goren katedralin can kulesi 1962'de tamamen yikilinca 1997'de yeniden yapilmistir.

5-Gemeni:Cadde uzerinde, kosede alisveris binasi.Col ilginc degil.

6-Town Hall:Cok gorkemli bina.

7-Arbat: Acik hava bit pazari: Eger iyi bir gozunuz varsa cok ilginc objeler bulabilirsiniz.Yaninda tiyatro binasi var.Caddenin sonuna dogru


8-Unic:Bildigimiz alisvaris binasi.Satilanlarin cogu cok cakcafli ve pahalli.

Stefan Cel Mare Anitinin  batisinda

9-Milli  tarihi Muzesi: Giris 10L.Fotograf cekmek isterseniz 15L.Hazine bolumu 10L.Kesin giriniz.Cok eski ve degerli objeler var.Bunun gibi her ayri odada sergilenenler icin ayri ucret oduyorsunuz.
Bu uc katli muzede  caglara gore buluntular sergileniyor. Osmanli kiliclari,silahlari,osmanli fesi ve pasa kiyafeti ile Osmanlinin yenilmesinin sahnelendigi resim de sergileniyor.
1983 tarihinde  erkek lisesi olarak yapilmis harika bir binasi var.

Müzenin önünde, Kurd ve Romus-Romulus  kardeslarin  heykeli var.

Ilerisinde

10-Etnografya e tabiat Muzesi:Giris 10L.Fotograf cekmek 15L.
muzenin bir bolumunde ulkede yasayan doldurulmus hayvanlar ve yetisen bitkilere ayrilmis.
Diger bolumunde ise geleneksel kiyafetler,hatta dugun  sahnesi ile gelenekler anlatilmaya calisilmis.Guzel bir muze.

11-Valea Marior gol ve parki: Cok keyifli bir park.Golde su araclari ile gezebilirsiniz.Gol kenarinda yuruyebilirsiniz.Bu guzel parkin merdivenleri bile kirik dokuk.Oylece burakmislar.

Buradan tekrar ana yola donunuz.
Ana yolun sag tarafinda katedral parkinin arkasinda ki "Bodoni" caddesinin  uzerinde ki universite binasinin arkasinda 

12-Puskin Muzesi:10-16 arasi acik.Giris 10L.Toplu foto cekmek 10L.Eger tek tek cekecekseniz her biri icin 10L odemelisiniz.Arsizliginda bu kadari olmaz. Artik pesimde ki gorevli kadindan kurtulmak icin cantami disarda biraktim ama o beni  yine de takip etti.
Ben boyle yasanmis evleri cok sevdigimden cok begendim.Zengin bir muze.Unlu yazar ,bazi eserlerini burada yazmistir.

 Puşkin’in 1820-1823 yılları arasında Rusya'dan surgun edildiginde  yaşadığı ev, 1948'de onarilarak muzeye donusturulmus.

II-Belediye araclari gidebileceginiz yerler:

1-Memorial park:9 nolu treleybus onunden geciyor.
1945 yılında, II. Dünya Savaşında Sovyet askerlerinin kazandığı zaferden sonra  yapilmis devasa kirmizi renkli anit  .Olen askerlerin mezarlari siralanmis.
1990'da Moldova'nin ozgurlugu icin yasamini kaybedenler icin  anitin ortasinda surekli yanan atesi var.Askerler bekliyor. Gitmeye degmez.


2-Rose Valley:Stefan Cel Mare  caddesine yakin  122 ve 3  nolu dolmuslar kalkiyor.Veya 22 nolu treylebus ile gidip biraz yurumeniz gerekiyor.

9 hektarlık bu park alana yayilmis bu parkta 3 büyük göl var. Aslinda cok guzel bir park ama temiz degil.Bazi bolumlerinde copler atilmisti. Gol kenarinda cok sik  restoran var.Temiz gorunmemesine ragmen golde yuzenlerde vardi.Bu golde de su araclari ile gezebiliyorsunuz.Zamaniniz varsa gidebilirsiniz.

 SEHIR DISI:

I-Sehrin   kuzeyine dogru   aracla gidebileceginiz yerler:

Kisinev---Kirikova(16km)---Old Orhei(45km)---Soroca(135km)---Yampil(15km,Ukranya sinir kasabasi)

Sehrin kuzeyinde ve ayni guzergahta olan bu yerleri Moldova'dan Ukranya'nin guneyine gecerken de gezebilirsiniz.Araciniz varsa ayni gunde hepsini  cok rahat gezebilrsiniz


Not: Kisinev  cevresinde bircok sarap mahzeni var. Bunlardan en unluleri kricova,Milestii mici,Cojusna,.. 
Buraya kadar gelmisken bir yeralti sarap mahzeni gezmelisiniz.

1-Crivoca(Kirikova): 9-19 arasi acik.Giris 422L.Onceden telefonla adinizi yazdirarak bir gruba dahil olmalisiniz.Sehre 16km. uzaklikta"V.Alecsandri" caddesind 2 nolu otobus  kalkiyor.ucreti 5L.40 dakika suruyor.Veya  kuzeye giden ana yoldan devam ederken 11 km sonra ininiz.Hemen  doner kavsagi gecip  solda Kirikova giris kapisini goreceksiniz. "Kirikova"ya giden araclara bininiz.(5km.)
Otobus cricova sehir merkezinde duruyor.Buradan 10 dakika yurumeniz gerekiyor.
Giris ucreti: Ogun ikram edilecek  yiyecekler ve sarabin kalitesine gore giris ucreti 310-420L arasinda degisiyor.Aslinda  maaslarin bu kadar dusuk oldugu bir ulkede cok para.Sordugum bircok Moldovali buraya gidememisti.
Sadece yeralti mahzenini gezmek istiyorsaniz 7-8 dolar=155L oduyorsunuz.Birbucuk saat suruyor.
Ben ilk gittigimde festival calismalari oldugundan iceri giremedim.

1952 de acilan bu mahzenin galerilerinin uzunlugu aslinda 100km'yi geciyor ama bugun 64km'si kullaniliyor.
En fazla 35 milyon litre sarap saklanabilen bu mahzende her sene 3 milyondan fazla sise sarap  saklaniyor.Iceri de her taraf sarap siseleri ile dolmustu.
Ayrica iceride muze,ikram yapilan cok abartili salonlar da ziyaret ediliyor.Yine mahzeni tanitan bir film izletiyorlar.
Sarap,klasik yontemle uc yil,diger yontemlerle 2-3 ay bekletilerek elde ediliyor.


2-Orhei Vechi(eski orhei):50 km sehrin kuzeyinde. Stefan Cal Mare caddesi uzerinde ki Unic'in arka tarafinda ki"Gara Centrala" dan dolmus kalkiyor.26L.
not: yanilmayiniz.Orhei sehrine degil direkt,yeni Orhei'den 15-20 km  once ve batida  olan " Orhei Vechi- eski orhei" ye yani "Butuceni " koyune gitmelisiniz.


Butuceni koyu, Raut nehrinin  cevreledigi tepelik bolgede ve eteklerinde  kurulmus.
kopruden once solda muzeyi gectikten sonra Dolmusun durdugu yerde Butuceni koyunun  icine dogru degilde tepeye cikan yoldan devam ettiginizde yeni kiliseye varmadan  

A-St.mary Manastiri:Erken hiristiyanlik  bu tas manastiri, kayalar oyularak yapilmis.Nehir kiyisina inen merdivenlere acilan kapi, daha sonra orulerek kapatilmis.

B-Bosii Manastiri: Bu tas manastirina nehrin kenarindan yurudugunuzde  ulasabiliyorsunuz. Buyuk manastirin  arka tarafinin ilerisine dusuyor.Ama ben bulamadim. Burada bircok magara da goreceksiniz.
Donuste kopruyu gectikten sonra muzeyi gezebilirsiniz.

C:Muze: giris 10L.Bolgede cikan objeler sergileniyor.

Orhei tarihi bolge,Butuceni, trebuyeni.Morovaia koylerini icine alan acik hava muzesi.Bu bolgede  farkli caglara ait uc sehrin kalintilari var.
1-M.O 3/-5.yy:Geto-daklar
2-Shehr el-Cedid şehri :Tatarlarin bu  sehri,Altınordu devleti döneminde, 1340-1368 yillari arasinda burada kurulmuştur.Sehir bilinmeyen bir nedenle ortadan kalkar.  16’ncı yüzyılda, tekrar “Orhei” sehri olarak burada kurulur.
3-15.yy: ortacag Donemi:

Sehir kalintilari kirecli kayalara oyulmus bircok  magaralardan olusmus.Buraya gelen hiristiyanlar,bolgede ki yerli kabilelerden cekindikleri icin  magaralarda yasamislar.Kiliselerinide  magara seklinde oyarak yapip dis dunya ile ilgilerini kesmisler.
ortagcag'da rahipler bu magaralara gelmisler.Yeni magaralari eklemisler.
Yine bu koyde M.S 3.yy'da yapilan "Gaetic Kalesi" kalintilari da var.
Not: Isterseniz  buradan Orhei sehrine giderekWine yards(uretim) ve winw Cellars(  sarap mahzeni) turlarina katilabilirsiniz.
Bunlardan biri;
Chateau Vartely Saraphanesi: hizli tur.175L.standart tur.400L.2004 de kurulmus bu mahzende bir milyon siseden fazla   sarap saklanmakta.
ANI: Orhei'ye benden baska iki Polanyali ve bir Avusturyali  daha dolmusla geldi.Indigimizde Avusturyali hemen gozden kayboldu.Ben de Polonyalilar bilir diye peslerine dustum.En az birbucuk saat yurudukten  ve benim uyarilarimadan sonra yanlis yolda oldugumuzu soylediler. Benzer dili konusmalarina ragmen  hicbir koyluye sormayi akil edemediler. Gezilerimde boyle birisine guvendigimde hep yari yolda kaliyorum.
 Ben onlardan ayrildim. Yeni kilisede karsilastigim Avusturalyaliya da  ne kadar bencil oldugunu soylemeden edemedim.Gelismis ulke insanlari genelde boyle.Bildiklerini paylasmiyorlar."Onlarda kendileri ogrensin "mantigi var.Tas kiliseden geri donerken bizim Polonyali gencler hala aramayi surduriyorlardi.Ben soyleyince geri donduler.


 3- Soroca : Kisinevden 150 km kuzeyde Ukranya sinirina cok yakin.Aslinda ben burayi daha sonra ogrendim.Ukranya'dan Moldova'ye gecerken cok rahat gezebilirdim.
Bu sehirde yukari ve asagi olmak uzere iki kisim var.Benim en sevdigim etnik grup Cingenelerin yasadigi sehir.Yalniz Cingene evlerinin resimlerini gordum.Cok gosterisli.Bizim Cingenelerin evlerine hic benzemiyor.
A-Soroca Kalesi:1543-1546 yillari arasinda Petru Rares donemi Nistru nehri'nin kenarina yapilmis Osmanli kalesi.

Orhei'den sonra buraya gidebilirdim ama ayni yolu gitmekten hoslanmadigimdan vaz gectim.
Ayrica bu sehirde cok guzel selaleler varmis.

II-Sehrin batisina dogru aracla gidebileceginiz yerler:

Kisinev---Bendery Kalesi(70km)---Tiraspol(12km,Transdinyester Cumhuriyetinin baskenti.)---Kisinev(70km,)

 Bu bogeye gırerken yol kenarında sıralanmış dut ağaçlarının görüntüsü çok güzeldi.

Transdinyester Cumhuriyeti: 

Ikinci dunya savasi oncesi  Bessarabia bolgesi ,Sovyetler Birligine birakilinca ,Sovyetler tarafindan ,Moldova'dan ayrilarak (Bessarabia bolgesi de dahil.)Moldova'nin dogu tarafinda Dinyester irmagi ile Ukrayna arasinda  bagimsizligi ilan edilerek  kurulmus   sosyalist bir devlettir.Guney Osetya,Daglik Karabag Cumhuriyeti ve Abhazya disinda hicbir ulke tarafindan taninmamaktadir.
Kendi anayasasi,Orakcekicli,uzum ve basakli bayraklari,ulusal marsi. ordusu, polisi olan bu cumhuriyet,Birlesmis Millletler uyesidir.

Ulkede tum arazi ve binalar devlete aittir.Tum calisanlar hemen hemen ayni ucreti alir.Kahramanlari Marinov Anatolia Alexcic.

Baskenti Tiraspol:1792'de Rus-Osmanli Savasi sirasinda olusmus bu baskenttir.

Para: Rubles.Rus rublesinden farkli.
1 dolar=14.000R
1 Euro=15.85R.

Sinirdan girer girmez farkliligi anliyorsunuz.Daha temiz ve bakimli.
Sinirda polis pasaportunuzu bakarak ayri bir kagida giris damgasi vuruyor.Kaybetmeyiniz.Cikista istiyorlar.
Sinirdan 5 km sonra bender kasabasinin girisinde  Bender kalesi var.Kale cok genis bir alana yayilmis.Girisi doner kavsagin yakininda.Sofor beni kalenin sonunda giris diye birakti.1.5 km geri yurumek zorunda kaldim.

A- Bendery Kalesi(Tighina  Kalesi):Pazartesi kapali.Diger gunler 9-16 arasi acik.Giris yerel halk icin 25R,yabancilar icin 50R.
 Osmanli Devletinin Dinyester nehri kiyisinda ki son sinir kalesi.Osmanlidan once ismi Tighim kalesiymis.1538'de Kanuni tarafindan alinan kalenin adi "bender" olarak degistirilmis.Mimar Sinan'in yaptigi soyleniyor.

B-Asconi  Saraphanesi:1994'de kurulmus.2015'de saraplari ile "Grand Prix" odulunu almis.


Yollar daha bakimli ve kalldirimlar genisletilerek yeni yapilmisti.Cimenler bicilmis  ve cevreleri duzenlenmisti.Aslinda  zamaninda ayni ulke topraklari ve ayni binalar olmasina ragmen bakimin nasil sehri degistirdigine tanik oluyorsunuz. Binalarin cogu boyanmis,yeni guzel binalar eklenmisti.Her tarafta buyuk parklar vardi.
Ama b u sehire gittigimde hava cok sicak oldugundan kalacak yerlerim olmasina ragmen geri dondum.
Bir de boyle cok geniz caddeli ve insan olmayan sokakli sehirler bana sikici geliyor.


III-Sehrin  guneyine dogru   aracla gidebileceginiz yerler:

117 nolu dolmus ile Gara de Sud adli guney istasyonuna gidiniz.

Chisinau---Milestii Mici(20km.)---Comrat(100km.)---Baselme(18km.)---Ceadir -Lunga(28km.)---Kipcak(32km.) 

Kisinev---  Comrat(100km,45L,2 saat)

Not:Kisinev---Hincesti(38km)----Comrat(68km)
Hincesti:Ana yoldan 1-2 km icerde ki bu yerlesime ugrayarak binsekizyuzlu yillarin sonunda Osmanli donemi  Manuc Bey Konagini ziyaret edip Comrat'a  devam edebilirsiniz.

Milestii Mici: Bu sarap  kavi aslinda eski bir tas ocagi.yeraltinda  galerilerin uzunlugun 200 kilometre. Bu tas ocaginda da her mevsim sicaklik,12-14 derece oldugundan tas ocagi,devletinde katkisiyla  mahzene donusturulmus.
 2 milyon  sise sarap saklandigindan dunyanin en buyuk mahzeni olarak 2015'te  Guinness Rekorlar Kitabi'na girmis.
Kendi aracinizla bu mahzen gezilebilyorsunuz.Sadece mahzeni gezmek 200L,sarap tadimi da yapmak istiyorsaniz 300L.


GAGAVUZYA:(Bolluk Ulkesi)

Moldova sinirlari icinde,baskenti Komrat olan ozerk cumhuriyet.
Şu an yaklaşık 250 bin Gagavuz, eski SSCB topraklarında yasamaktadır. 
Moldovya sinirlarinda Gagavuzya,nın nüfusu  ise 160.000  dır.Komrat,Cadir-Lunga ve Vulkanesti buyuk sehirleridir.
Ulkede,Gagavuzlar,Moldovyalilar, Ukranyalilar,Ruslar ve Bulgarlar yasamaktadir.Bunlardan  Bulgar sehirleri  Tarakli ve Kayrakli  sehirleri, Moldova'ya bagli oldugundan Gagavuzya'yi boluyorlar.
Gagavuzya tum evraklarini Rusca hazirlamasina ragmen Bulgar sehirleri Moldovo'ya bagli oldugundan Moldova dilinde yazmak zorundalar.
Daha onceden Gagavuzya'ya baglanmak istemeyen bu Bulgar koyleri simdi bu durumdan dolayi pismanmis.Bulgar koylerinde  Rusca ve Bulgarca dilleri kullaniliyor.


Gagavuzlar-Gokoguzlar:Asya'dan gelen Gok Oguzlarin  zamanla Gagavuz olarak  adi degisen  Ortadoks Hiristiyan Turkleridir.
Gagavuz Türkleri, en orijinal ve bozulmamış Türk topluluğ oldugundan dilleride oz Turkcedir.
Isımlerı hırıstıyan omakla bırıkte soyadları ve lakapları genelde   Turkçedir.
Ilk iki bayraklarinda kurt resmi vardir.Simdi ki bayraklari uzerinde ki uc yildiz ise uc bolgeyi temsil ediyor.

Sovyetlerin dagilmasindan sonra ayni dili konustugumuzdan ozellikle bircok gagavuz hanimi Turkiye' ye calismaya gittiginden heryerde cok iyi Turkiye Turkcesi konusanlarla karsilasacaksiniz.
Vizeleri uc ay oldugundan genelde anlasan iki gagvuz hanimi uc ay ara ile degiserek ayni evde calisiyorlar.
Hele Antalya' yi gormeyen neredeyse kalmamis.
Turkiye' nin disinda yine Rus dilini bildiklerinden Ukrayna ve Rusya' ya da calismaya gidiyorlar.
ayrica cogu, bulgaristan pasaportu cikararak Almanya'ya da calismaya gidiyorlar.
Kazandiklari paralari ulkelerine gonderip yavas yavas cok onem verdikleri evlerini  yenilemisler.

TARIH:Gagauzlar,Türkiye Türkleri, Azerbaycanlılar, Türkmenler ve Kırım Tatarlar  gıbı  Türk Oğuz grubuna dahıl olan Turklerdır.

1-Altay Donemi: İ.O 200-İ.S 200 arasi yasamislar.400 yil sonra  devlet farkli kollara parcalanarak dagilmis.

2-Orta Asya Donemi : 555 de Turk Kakani Devleti kurulmus.190 yil yasadiktan sonra bu devlet de yikilmis.

3-11.yy-18yy ( Balkanar Donemı): 11.yüzyılda Balkanlara göç eden Gagavuzlar, burada  Ortodoks Hristyanlığını kabul etmişler.
Gagavuzlar.  bu donemde Balkanlarda Korbuna,Gegauz,Uz Eleyetı ve Dobruca devletleri olarak yasamislar.
Yildirim Beyazit zamaninda da  Varna da Osmanli ile karsilasmislar.

 1261 -1384  arasinda  Asya'dan  Oguz kollarindan Pecenekler,Hunlar,Kumanlar,Kipcaklar,Bulgarlar gibi Turk boylari da  gelmisler.

4-16.yy.-1812(Osmanli Donemi): Osmanliar Balkanlari alip sinirlari kapayinca 400 yil Osmanli egemenligi altinda yasamislar.

5-Balkanlardan  Moldova,ya Göç Dönemı(1750-1846):

18. ve 19. yüzyıllarda Balkanlarda başlayan  bağımsız  hareketleri sırasında Bulgarların baskısına dayanamayan Gagavuzlar, Rusya'ya göç etmişler ve Tuna bölgelerine (1769-1791) ve Besarabya,ya  (1801-1812) yerleşmişlerdir.

   Gagavuz halkının bir bölümü de19. yüzyılın başında Türk-Rus savaşları sırasında  Osmanli, bu topraklarda ortodoks hakimiyetini kaybedince ,Moldova agalari taraindan cagirilinca, Varna'dan  koy koy bu Moldova  topraklarına  gelmisler.Daha once burada  yasayan  ve gonderilen Tatarlarin stepler  adli bu susuz  bolgeye  yerleştirilmişler.Bu  çöl gibi steplerde uzüm ve ceviz  üretimi, hayvancılık  ile ugrasarak caliskan Gagavuzlar, bugunlere gelmisler.

Yine 19.yy’da başlayan Rus işgalinden kaçarak Anadolu’ya göç eden  bazi Gagavuzların tamamına yakını Enver pasa ve ailesi gibi dinlerini değiştirerek Müslüman olmuşlardır. 

Gagavuzlarin  bir kısmı  da Bulgaristan- Varna ve Romanya- Dobruca bölgesinde oturmaya devam etmişler. 

 6-Ilk Ayaklanma: 1906 yılında köylüerin ayaklanması ile 15 günlük bağımsızlık dönemi dışında, sırasıyla  Rusya İmparatorluğu, Romanya, Almanya (İkinci Dünya savaşı döneminde) ve Sovyetler Birliği'nin yönetimi altında yaşamışlardır.

Gagavuzlar, millî kültür ve kimliklerini korumak gayesiyle Atmaca Pavli oğlu Andre Galatan önderliğinde hem Rus hem de Moldovanlara karşı ayaklanmış, Komrat'ta cumhuriyet ilan etmişlerdi. Ama  bu hareket,Komrat'a giren  Çarlık Rusyası askerleri tarafından kanlı şekilde bastırıldı.

7-1940 yıllara kadar Gagauzlar Odesa vilayeti, İsmayıl vilayeti, Komrat vilayeti diye bölgelerinde oturdular.  Ukrayna ve Moldova Cumhuriyetlerinin kurulmasından sonra, Gagauzlar’ın büyük bir kısmı Moldova sınırlarında kalıp, küçük bir kısmı Ukrayna topraklarına dahil oldu. 

8-1944 1990 Sovyet(SSCB)  Donemi:

Sovyetler Birliği'nde demokrasi değişikliklerinin başlatıldığı 1980'lerin sonunda, Gagavuz aydınları da diğer etnik azınlıklarının destekleri ile 1988 yılında "Gagavuz Halkı Hareketi"ni kurmuşlardır.

1989 Mayıs ayında ilk kongresini yapan "Gagavuz Halkı" adlı bu hareketi, güney Moldova'da başkenti Komrat olmak üzere yine Moldova´ya baglı  kültürel ve ekenomik işlerını kendilerini  yönetmek üzere kurulacak "Özerk Gagavuz Cumhuriyeti"nin  kurulma girişiminde bulunurlar.

9-1990(SSCB'nin dagilma sureci.): Sovyetlerin dagilmasindan sonra Gagavuzlar da  silahlanarak ayrilmak isterler. Catisma olmadan anlasma yapilir.

-1994'de Moldova Parlementosu, bu bolgeyi ozel hukuki statuye sahip "Gagauz Yeri" adında  Özerk Cumhuriyeti  olarak tanidi.

 Gagavuz yönetiminde Cumhurbaşkanı( Başkan) , Halk Meclisine(Halk Topluşu) ve milletvekilleri vardır.
sirasiyla
-Ivan Topal: 1990-1994
-Georgiy Tabunscik:1995-1999 ve 2002-2008
-Dimitriy Kroyton: 1999-2002
-Mihail Formuzal:2006-2010 ve 2010-2015
-Irina Vlah: 2015-(Simdiki baskanlari bir bayan.)
 Gagavuzlar, bagimsizlik mucadelesinde Turkiye ve Rusya'dan cok destek almislar.O nedenle "kartalin bir kanati Turkiye,diger kanadi Rusya.Kartal havalanarak bizi Moldovya'nin icinden ucurdular." diyorlar. ozellikle Demirel'in  baris gorusmeleri sirasinda cok bastirdigindan bahsediyorlar.

Mustafa Kemal  Ataturk, Gagavuzlarla ozellikle  eğitimleri için öğretmen göndermiştir.Günümüze kadar birçok Türkiye yönetimi, Gagavuzlara yardım  elini uzatmislardir.Hala da yardimlar devam ediyor.

 YEMEK:
Tadları ve çeşiteri bize benziyor.
-Dolma ve Sarma
-Kiyirma: peynirli.sut  ve kaymakli kol boregi.Dosenmis seklide var.Cok lezzetliydi.
-Corba  yumurta ve un ile yapilan hamurdan kesilerek haşlanan  aslinda bizim eristemiz.
Yine et ve patates ile suli pisirilen yemege de corba deniliyor.
-Kurban: Kuzu eti ve bulgurla yapilan yemek.Muhtis lezzetliydi.
Bulgur konmayana 'kavurma" deniliyor.

 DIN:Ortodoks Hıristiyan .Asya’dan kuzeyden goc eden   buTurk  boyları,  Slavların dininden etkilenerek Hıristiyan olmuşlar.
Baptist ve katolik kilisesine bagli olan Gagavuzlar da var.
Kiliselerde dualarini Rusca okuyorlar.Eski slav dili ile de dua okuyabiliyorlar.
Cok ilginc ama Gagavuzlar Turkler gibi "Allah" diyorlar."Allah saglik versin" gibi...

DIL:  Anadolu Türkçesine çok yakın  ve 100 yil onceki Balkan Turk dilini konusuyorlar.
hacan(  ...digi zaman anlaminda ) kelimesini çok kullanıyorlar.
Turklerin diline çok Arapca ve Farsca kelimeleri  girdiginden  degisiklige ugramis.
O nedenle bir Gagavuzlari daha rahat anlayabiliyoruz ama onlar bizi anlamakta zorlaniyorlar.

Mihail Çakır:1900 yıldan başlayarak moldovan, Rus ve Gagauz dilini cok iyi bilen bu unlu  lider,hem Gagauzlar hem de Moldovya icin okul kitapları ve sözlükler hazırlar.

Daha önce Karaman alfabesi kullanan gagavuzlar ;1957´de  Kril alfabesi kullanmaya basladilar.
1958-1962 kendi dillerini ogrenmek icin okullarda  çalışılmaya başlanildi.
1996'da Kril alfebesinden  latin alfebesine gecildi.

 Gagavuzya ´da yasayan Gagavuzlar,Moldovalilar,Ukraynalilar ve Ruslar,Rus donemi hepsi Rus dilini ogrendiklerinden disarda Rusca anlasiyorlar.Ama her etnik grub  kendi köyunde,evinde kendi dillerini kullaniyorlar.
Okullarda Rus dilinde egitim aliyorlar.Istege gore diger dilleri de ogreniyorlar.Dorder saat gagavuz ve Moldova dili egitimi aliyorlar.

Bircok kisi ayni fikirde:Sadece ana dillerinde egitim almak istemiyorlar.Farkli dilleri de ogrenmek istiyorlar.Cunku dunyaya acilmak istiyorlar.Ulkelerinde kapali kalmak istemiyorlar.Cok ta haklilar.


Moldova sinirlarinda ki bes Turk okulunda Turkce de ogretiliyor. 

Ama cadir-Lunga'da  ki Turk lisesinde egitim Ingilizce iken Rus diline cevrilmis.Aileler bundan hic memnun degillerdi ama devlet okullarinde egitimin cok yetersiz oldugunu soylediklerinden  yapacak birseyleri yok.
 Heryerde Türkiye´de çalışmış birisi ile karşılaşacagınız için dil sorunu yaşamayacaksınız.

GENEL:
-Gagavuz sinirlarina girinceye kadar  Moldova'dan bir farki olmadigini dusunuyordum ama yanildigimi kisa surede anladim.
Yasam sekli ve gelenekleri ile farklilar.Bir defe caliskan olduklarindan bolluk ulkesi.bahcelerinde herseyi yetistiriyorlar.Evleri cok bakimli.Kadinlari Moldova kadinlari gibi  giyim kusamdan cok, evleri,coluk cocugunun gelecegi icin ugrasiyorlar.Kultur olarak bize daha yakinlar.

-Kizlari da Moldova kizlari kadar cok suslu degiller.Giyimleri daha normal. Sanirim Balkanlardan ogrendiklerinden  genelde orta yas kadinlari baslarini yarim bagliyorlar.Giyim kusamda daha sadeler.Ve cok ama cok misafirperverler.Bu kadarini beklemeiyordum.orta yas kadinlarinin neredeyse hepsi  basini eskiden bizim bagladigimiz sekilde kapatiyorlar.hatta  bazilari, hic saci gorunmeyecek sekilde kapatiyorlar.sanirim Balkanlarda yasarken Musluman Turklerden etkilenmisler. 

Gagavuzya da beni en cok eski evler buyuledi.Saman ve çamurdan yapilan evlerin uzeri tekrar sivaniyor.uzerlerinde kabartmali motiflerle susleniyor. Renkli  ahsap aksanli bahçe içinde ki bu  harika evlerin bazilari maalesef su baskinlarinda yikilmislar.Yerlerine bildigimiz  evler yapilmis.
Gagavuzlarin , genel olarak evleri çok çok bakimli.Diger ulkelerde  özellikle Yürkiye´de kazandiklari paralari evlerine harcamislar.Evlerinin icleri,bahcelerine cok ozenmisler.Inanin bu kadar guzel evlerle karsilasacagimi hic dusunmemistim.
Kimse bana gagavuzya fakir demesin.Sadece pesin paralari olmadigindan baska ulkelerde calismak zorundalar.Yollari ve sulari yok ama yeme cok bol.

Burada ki SSCB donemi bloklarin dis gorunusleri cok kotu olmasina aldanmayiniz.Her aile oturdugu evi cok kaliteli bir sekilde yenilemis. Ama dis boya,merdiven bakimi v.b  olmadigindan disardan  cok farkli gelebiliyor.

Koylerde ki evler bile bizim sehirdeki evlerden aşagi degil.En belirgin ozellikleri ise cok temiz olmalari.Genel olarak temizliğe fazla özen göstermeyen eski SSCB ülkelerinde Ahıska ve Gagavuz Türkleri çok temizler.Everi pırı pırıl.
arabalarini da bahcelerine aldiklarindan  azerbeycan'da oldugu gibi cok gosterisli ve buyuk demir kapilari var.
Ayrica yine Azerbeycan'da oldugu gibi kapilarinin uzerlerinde paslanmaz sacdan yapilmis suslu  ve islemeli yagmurluk var.
Ve cok sicak ve samimiler.Neseliler.sanki turkiye'deymisim gibi his ettim.

Ama yollar cok berbat.Yol yok.Bazi  sokaklarda yurumekte zorlaniyorsunuz. Sanirim copler, duzenli  toplanmadigindan sokaklar temiz degil..Herhalde belediyeler çalısmıyor.Toplanan paralarin hizmet olarak kendilerine donmedigini soyluyorlar.

Ikinci sorun da su.Daglar olmadigindan ve daglardan su gelmediginden çeşmeerden akan su içme ve yemeklerde kullanılmıyor. Yer altindan kuyulardan da su cekiliyor.Her evin bahcesinde bir kuyu var.Hafif tuzlumsu.
Icme suyunu disardaki cesmelerden dolduruyorlar.
Eskıden bellı aralıklarla su verıldıgınden her evde depo bulunuyormus.Artık ceşmelerden iyi  olmasa da devamlı su akıyor.
Bahcelerinde her turlu sebz ve meyva  yetistiriyorlar.Yine bahcelerinde sarap icin uzum kesinlikle oluyor.

Yine gagavuzlarin evlerinde ki kilerler agzina kadar dolu.Inanin kitlik olsa her aile birsey satin almadan bir yil yasayabilirler.Turşular,kompostolar,şarap ficilar,peynirler,kurutulmus yiyecekler...
Bir ulkede yiyecek bollugu varsa  o üke bana göre yaşanacak ülke. Gagavuzya ´yı da bu nedene cok sevdim.

-Cok misafirververler. Her gittigim evde ikramlarla karsilandim.Aynı dıger Türk gruparı gıbı çeşiti şekerlemeler hemen masaya konuluyor.Sofralar donatılıyor.Yemekler bizimkilere cok benziyor.Cok ozenle yapiliyor ve cok lezzetli.



-yalnız geleneklerıne göre  karşılaşmalarda erkekler kendı aralarında,kadınlar da kendi aralarında toıkalaşıyorlar. ancak once kadin el verirse  erkek  de el veriyor.
- Orta yas Gagavuzlari,altin dis kullaniyorlar.sanirim bu aliskanligi Balkanlardan almislar.
- Masada sarap kadehlerini kaldirirken "saglik' diyorlar.



Gagavuzya Gezi:
Gagavuzya'ya gecer gecmez diger dillerin altinda Comrat Dolayi,Gagavuz Yeri ,Comrat Baskasabasi gibi  Turkce tabelalar da dasladi.

1-KOMRAT: 25.000 nufuslu.Gezmek icin bir iki saat yeterli.Hersey dibdibe.

ANI: Cantami  otogara birakip yuruyerek hemen sehir merkezine geldim.Iyi Turkce konusan genc ile orta yas beye  nasil gezebilecegimi sordugumda  Malatyali ve buradan evlenmis genç,  beni gezebilecegini soyledi.Bu arada Gagavuz bey , beni daha iyi gezdirebilecegini soyledi. Bu arada sohbet sirasinda ´´kizlarimiz cok guzel´´ deyince ben patladim. ´´Guzellik övunulecek bir durum degil.Kizlariniz cok guzel ama  cogu boş´´ deyince beyefendi cok bozuldu.Ama bu düşüncem baska yerlerde paylastigimda   hemen hemen herkes katıldı.Hepsi anlasmis gibi"Fakiriz.Ne yapalim" diyorlar ama bizim gibi  mantalite fakirleri.
Bizim Malatyali da  ´´guzel kadin alinir.Erkek calisir.Eve bakar´´ diyerek  beye destek verdi.Normal.Aynı düşünce de çok erkek var ülkemde.

Beyefendıye ´´gezebiliriz ´´ dedıgımde ´´sana pahalliya mal olur´´demezmi. Malatyali genc de ben şaşırınca´´ Eee araci ile gezdirecek´´ dedi. Inanin hepsini en fazla 45 dakikada yuruyerek cok rahat gezebilirsiniz.


Sehir Ici:

1-St.Jean Katedrali:Sarı-beyaz renklı güzel bir katedral.Yukarıya dogru yürüdüğünüzde 

2-Universite:2007 de kurulmus.
Not: Komrat Universitesinde okuyan Turk ogrencilerin denkligini Turkiye kabul ediyormus.Turkiye ye giden gagavuz ogrenciler cok uygun olmayan bolumlere kabul ediliyormus. Ilgilenenler arastirabilir
Onunde ki unlulerin heykellerinin oldugu parkta 
Demirel Heykeli de var. Süleyman Demirel Gagavuz halkı ve yönetimi için çok yardımcı olmuş Onlara içme suyu  için para yardımında bulunmuş..
Geri gelip ana yoldan sola yurudugunuzde;

3-Baskanat-yerel Yonetim Binasi:Bu ıdarı binanın önünde 
Lenin heykelinı göreceksiniz.
hemen karsisinda

4-Ataturk Kutuphanesi:TİKA ( Türk İşbirliği ve Kalkınma İdaresi Başkanlığı ) tarafından yaptırılmış.Tika, bu ülkeye çok yardımda bulunmuş.
Bu ana yolun diger tarafina yurudugunuzde 

5-Etnografya ve dogal Tarih Muzesi:Giriş 2L.Fotoğraf çekmek ve Türkçe anlatım extra ücrete dahil ama  5L gibi çok az.Kapsamlı ve güzel bir müze.
Önünde 
Afganistan Savasi Kahramanlarina anmak için Anıt dikimiş.

ANI
Yillar once  calistigim ozel okulun daveti uzerine ogrencier ve ogretmenleri ile  gelmislerdi.Gruptan  bir doktorun  telefonunu atmamisim.Aradigimda cok ilgilendi.Comrat´ ta arkadaslarini arayarak benimle ilgilenmelerini sagladi.
Yemek yedikleri luks restoranta bulustuk.Ilk anda sofraya davet edilmemek biraz beni şasirtti.Ister istemez Turk geleneklerini bekliyorsunuz.Kahve ikramlarini da geri cevirdim.Ön yargili davranmisim.Hala her ulkenin farkli kulturu oldugunu ogrenemedim.

Bir tanesi araci beni  ile Baselma ya goturup getirdi.Diger arkadasi ise yine araci ile köyü  Avdarma´ ya goturdu. Alexandir adli bu veteriner bey 3 yil Turkiye de yasamis.Turklerden cok iyilik gordugunden benim tüm istememe ragmen köyleri gezdirerek Cadir Lunga ya getirdi.

Sehir Disi:
BASELME KÖYÜ:  Comrat tan 18 km uzakta.Buradan ozel araciniz yoksa Cadir Lunga ya gecemeyeceginizden tekrar Comrat a geri donmeniz gerekiyor.

A-Ulusal Gagauz Tarih ve Etnografya Müzesi: Etnolog, müzeci, ressam,şair, araştırmaları ve kültür derlemeleri  olan Yazar Dimitri Cara-Ciobanu(Dimitri Karaçoban.) tarafindan1965'de  kurulmus.şimdi yazarın kızı müzeyi yönetiyor.Benime de çok ilgiendi. Bu müzede Gagavuzlarin tarih,yasam ve kültürü çok güzel  anlatılmış.
 Giriş 2L.Foto çekmek 5L.ayrıca Türkçe anlatım için az bir ücret ödemelisiniz.

Dimitri Karaçoban: Komrat'a bağlı Beşalma (Beş Elma) köyünde doğan yazar, Maksim Gorki Edebiyat Enstitüsü'nde okudu.Doğduğu köyde kurduğu  bu etnografya müzesinde 20 sene müdürlük yaptı.
Karısının ölümüne dayanamayan yazar,1986 yılında  trenin önüne atlayarak  intihar etti. 
 ölümünden sonra bu müzeye  1988'de Dimitri Karaçoban Müzesi adı verildi.

AVDARMA KÖYÜ: Bögenin en zengin köyü.Yöneticierin ceplerini dolduruken köye de yatırım yaptıklarını da söylendi.Evler ve binalar çok bakımlı.Bu koyde devasa tenis kortu binasi var.
Bu köyde daha önce yaşayan tatarlara ait eski çeşmenin yerıne köyün dışında benzeri yeni bir çeşme yapılmış. Düğün zamanları halk burada toplanıyormuş.
A-Muze: Kişinev´de ki müzelerden bie daha çok bakımlı bir müze.Yıne Gagavuz kültürü anlatılmış.Müzede ayrılan bir böümde;
Romanya Buyuk Elcisi Ahmet Suphu tarafindan 1936 - 1938 arasi  Turkiye ye getirilerek okutulan Gagavuz gencleri,1939 da kapilar kapandigindan  ancak 1982 de Gagavuzya ya donerek aileleri ile bulusabilmisler.
Türkiye´den gönderilen hediyeler bu müzede de var.
Yine  bir böümde de 1925` de Romanya doneminde bazi Gagavuz aileler Brezilya´ ya giderek yerlesmeleri anlatılmış.

CALTAY  KÖYÜ: Burada ki eski ahşap aksanlı evler ayrı bir güzeldi.Evlerine girdigim ailenin annesi benim Turk oldugumu ogrenince  habire kızına´´ iş icin sor ´´diyerek kızını sıkıştırdı.Onlara göre Türkiye,kurtuluş ülkesi.
Bu koyde de tiyatro binasi cok gorkemliydi.

BEŞGÖZ KÖYÜ: beşelma´ ya yakin bu koyde de harika geleneksel evler vardi.
2-CEADIR -LUNGA:
Burada ki  ünlü hipodrom,  kasabanın dışında, siradan çimenli  bir alan.
Hidirellez zamani(Aziz Georgiy Bayrami) bu hipodromda kirbac saklatma yarislari v.b duzenleniyor.
Bu şehir,Orlov adli rahvan yuruyuslu  atlari  ile unlu.
Burada yetistirilen bu atlar yurt disina kosu ati olarak gonderiliyormus.

ANI: Burada ki ev sahiplerim bana öyle bir hazirlik yapmislar ki  mutlu oldugum kadar cok ta mahcup oldum. Yok yoktu. O kadar fazla cesit vardi ki hepsinden denedigimden gece uyuyamadim.Gagavuz kültürünü daha yakından görebildiğim için,çok memnun  oldum.
Burada ev sahibim gençle birçok eski ev ve çarşıları gezdik.Diger evlerin iclerini gezdim.Hatta burada bir Gagavuz hanimla yasayan Turk beyi ziyaret ettim.Eski Gagavuz evinde huzurla yasiyordu.
Burada Türklerin kurduğu ´´Nıke´´fabrıkası var.çalışanlar gagavuz.Üretilenler  sadeceyurt dışına gönderiliyormuş.
Kişinev´ de ki  gibi burada da ´´Yeşim´´adlı  Türk giysilerinin satıldığı  dükkan var. İçerde ki satılanlar çok kalitesiz,eski moda ve bir o kara da pahallıydı. hep şaşırıyorum.Bu fakir ülkede bunları kim alıyor.Giyim kuşamın bu kadar ön sırada olduğu bu ülkelerde uyanık girişimciler hemen boy gösteriyor.

Tesadufen burada Turk okulu oldugunu ogrenince gittim.Müdur beyin  odasinda   bayram nedeni ile baklava ve kuru yiyecekler vardi. Mudur bey cok ilgilendi. Cay da ikram etti.Sohbet ettik. Gagavuz hakkinda bircok soru sordum. Ogrendim.
Turk Okulu Yillik ortalama fiyati 1750 euro.Duruma gore indirimler olabiliyormus.

Ceadir  Lunga-Kipcak(36km,17L.11.20,12.30 ve 13.50 de arac var.




3-KIPCAK:
Buraya daha once yazdigim gibi Turkiye de tanistigim Gagavuz  Doktor beyi ziyaret icin gittim.Asiri ilgilendi.Ne yapacagimi sasirdim.Bir gece  Bulgar koyu Tarakli'da(Yuzde yirmisi Gagavuz.) 15 yil Turkiye'de yasamis bir Gagavuz hanimin evinde misafir oldum.Su anda yazilarimi Doktor Beyin calistigi hastahanede yaziyorum.Isi bittikten sonra birlikte  "Kipcak" a  gidecegiz.
Hastahane, eski ama temizdi.Bazi bolumler yenilendiginden  daha bakimliydi. 
Doktor bey'in isi bittiginde israrla pizza yemege goturmek istedi ama kabul etmedim.benim ricam ile Kipcak Kultur Evinde burada calisan Anna hanimin  hazirladigi cay ile domates,peynir,biber ve uzum yedik.Yasamimda bu kadar lezzetli domates yemedim.
daha sonra arac ile beni ricam uzerine okullara goturduler.hayran kaldim.Eski ama cok temizdi.akilli tahtalar ve bazi arac ve gerecler turkiye'den hediye gelmisti.Hele ikinci okulda ki ogretmenler cok tatlilardi.Cok guzel sohbetler ettik.Onlari toplu olarak evimde misafir etmek cok isterim.inanilmaz samimilerdi.Bu arada bize yine belediye baskaninin misafiri olarak arastirmaci genc arkadas Umut bey de katildi.yine harika eski ve bakimli evleri ziyaret ettik.Hepsine bayildim.
kipcak eski kilisesini cok begendim.Giderseniz kacirmayiniz.
 Yine fethiye'den gelen grup icinde ki belediye baskanini ziyaret ettik.Bizi  cok iyi karsiladi.Ona"Gun gelecek.turistler bu harika eski evleri para odeyerek gezmek icin gelecekler' dedim.gercekten kiymetini bilmiyorlar.
Aksam yemegi icin sik bir restorantta aksam yemegi verdi.Kurban ve kiyirma cok cok lezzetliydi.daha sonra  diger salonda muzik esliginde Anna hanim bize gagavuz turkuleri soyledi.biz de dans ettik.Doktor beyin dedigi gibi icilen saraplarin hakkini verdik.
Buradan  davet uzerine kilise papazinin evine geldik.hemen sofralar kuruldu.iskemleler cekildi ama bizde yiyecek durum kalmamisti.Bize sise icinde bal hediye etti ama tasimasi sorunlu oldugundan  alamadik.
Oradan nihayet kalacagimiz eve geldik.bu evin evli genc kizi da Fethiye'ye gelen grubun icindeydi.Simdi Rusya'da evli.
Bir aile bu kadar mi sicak olur.Esi Almanya'da calisan bu aile,sahane eski ama cok bakimli bir evde yasiyorlar.Bahcelerinde herturlu sebze ve meyva yetistiriyorlardi.Kilerlerinde yok yoktu.Bu ne bolluk.tam yasamak istedigim bir ev.
Evin hanimi ile sohbet ettigimde onlarinda bizim hakkimizda ne kadar yanlis bilgilere sahip olduklarini gordum. turkiye'de ne kadar sacma ve eskimis gelenekler varsa onlarin yogun sekilde devam ettigini dusunuyorlar.Cunku Turkiye'ye calismaya gelen bayanlarin karsilastiklari yanlis Turk erkeklerinin davranislari bunlari dusunduruyor.Kizinin Turkiye'de okumasini erkekler yuzunden korkuyor.Ona"kizin akilli ve duzgun davrandigi surece kimse ona Turkiye'de zarar vermez." dedim.
aslinda bu evde bir gece kalacaktim ama topuklarima kadar agrilrim oldugundan bir gece daha kalmak istedim.Dinlenirken bu yazilarimi da yaziyorum.
biraz sonra disari cikip yine eski evleri ve Tika"nin yaptirdigi cocuk bahcesini gorecegim.

MOLDOVA'nin GUNEYINDEN  UKRAYNA'ya GECMEK

Ceadir-Lunga(Moldova)---Bolgrad(Ukrayna)(Gunde iki kez  otobus var.30L.)
Turistler sadece (Ukrayna Mirnoe sinir kapisindan giris yapabiliyor.Kipcak'tan sinira otobus  yok.

Ben belediye baskaninin ozel araci ile Kipcak'tan gectim.
Kipcak---Mirnoe sinir kasabasi(30km)---Bolgrad(Ukrayna,5 km)---Izmail(48km,30L.)


Tekrar Ukrayna'da gorusmek uzere...

NOT: Ben  Ukrayna'dan Romanya'ya oradan'da Bulgaristan'a gecip Turkiyeye donecegim.  Ukrayna, Romanya ve Bulgaristan'i bu gezimin basinda gezdigimden bu gezi yazilarimi onlara ekleyecegim.